8 Oca 2011

di-zine: Muhteşem Yüzyıl


"Osmanlı Padişahı İSLAM Halifesi Kanuni Sultan Süleyman'ı zevk ve sefa düşkünü göstermelerine GÖZ YUMMA !! Şerefli Tarihine leke sürdürme !! Şerefinle var OL !!"


geçen gün facebook anasayfamda birden bire karşıma çıktı bu laf. altında da çok sevgili RTÜK'ün şikayet telefon numaraları, internet adresleri. (yazıyı aynen kopyaladım, üzerinde hiçbir değişiklik yapmadım.) 
Meğersem Kanuni Sultan Süleyman'ı zevk düşkünü olarak gösteren Muhteşem Yüzyıl dizisini acilen RTÜK'e şikayet etmeliymişiz. çünkü şerefli tarihimize leke sürülüyormuş. insan şerefiyle var olmalıymış. 



Diziyi izledim. yayınlandığı ilk gün, televizyonda, hiç sıkılmadan izledim. ve inanın aklıma zevkle sefayla ilgili hiçbir şey gelmedi. ama gelenin aklına gelmiş işte, 100dakikalık diziden Kanuni Sultan Süleyman'ın zevk düşkünü olduğunu, bu senaryoyu yazanların da oynayanların da büyük bir terbiyesizlikle Sülüman'ın zevk düşkünü olduğunu anlatmaya çalıştığını anlamışlar. 100dakikalık bir diziden sadece "zevk düşkünü" kelimelerini çıkarabilen beyne buradan helal olsunlarımı iletiyorum, alnından öpüyorum. ben en fazla "oha! aldatmak da ne kadar doğal ve kabul edilebilir bir şeymiş o zamanlar." şeklinde düşünebilmiştim.


birincisi; adam zevk düşkünü olsa kaç yazar, üremek zorunda. ikincisi; eğer Sülüman "zevk düşkünü" ise, sadece o değil, ondan önce gelen padişahlar ve ondan sonra gelen padişahlar da zevk düşkünüydü, çünkü adamların haremi vardı ve hepsi aynı boku yiyordu, bunda şaşılacak bir şey yok. üçüncüsü; adam "zevk düşkünü" olabilir, bu gayet doğaldır, çünkü adam insan.


sanata sadece sanat gözüyle bakmayan ülkemin güzel insanları, bu kadar çok yanlış anlamayın, bu kadar çabuk gaza gelmeyin. kimse kimseyi zevk düşkünü olarak göstermiyor, olanlar anlatılıyor. bunlar yaşanan şeyler. bir harem gerçeği var, bir de Hürrem gerçeği var. sanki dersin bu diziyi yapan adamlar "ya bi Kanuni vardı ya hani, hah işte onu yazalım abi. bi de adamı zevk düşkünü olarak gösterdik miydi değmesinler keyfimize huhaha" diye mi yaptılar? hayır efenim, bunu araştırdılar, bunu okudular, bunu sordular - bunu dediğim de Sülüman'ın zevk düşkünlüğü değil, hayatı-. zaten öyle lamburlumbur iş yapamazlar.

bunun gibi saçma, küçük şeylerle uğraşmayın gözünüzü seveyim. adam zevk düşkünü olsa benim şerefim ayaklar altına mı alınacak? hayır alınmayacak. çünkü ben de zevk düşkünüyüm; alışveriş benim için büyük bir zevk ve ben bunun düşkünüyüm. olay bundan ibaret. bana ne Kanuni'nin zevkinden! beni o dönemin adetleri, alışkanlıkları, yaşam koşulları ilgilendirir. ha seni işin "zevk" kısmı ilgilendiriyorsa buna diyebileceğim tek bir şeyim var : bastırılmış cinselliğin dışa vurumu.

ps: bu tavsiye yazısı değil, tepemin atması yazısıdır.

Hiç yorum yok: